top of page
YAZILAR

Bu sayfadan tüm yazılara ulaşabilir, yorum yapabilir ve paylaşabilirsin.

Şehirli Erkek yazı içeriği aksi belirtilmedikçe bağımsız yazarlar tarafından yapılmaktadır. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması kurallarımıza aykırıdır.

  • yigit keskin

Zamansiz ve Cinsiyetsiz modanın yerli örneği; Y Plus by Yakup Biçer

Y Plus markasının kurucusu Yakup Biçer ile modada zamansızlık ve cinsiyetsizlik üzerine konuştuk. Online olarak gerçekleştirilen Mercedes Benz İstanbul Moda Haftasinda sergiledigi pehlivan temali koleksiyonu ve markasinin kuruluşu üzerine yaptigimiz sohbeti aşağıda okuyabilirsiniz.



• Y Plus sizin için nasıl bir ihtiyaçtan doğdu? Tasarımcı kariyerinizin başlangıcından ve kuruluş hikayenizden bahsedebilir misiniz?


Moda sektöründe 30 yılı devirmek üzereyim aslında. Tasarımcı kariyerine başlama karar aldığımda moda bilmediğim bir sektör değildi. Ortağım Öner Evez ile birlikte yaptığımız birçok yurtiçinde ve yurtdışında moda evlerinin ve markalarının defilelerinin konsept tasarımını ve creative direktörlüğünü üstlendim. Y Plus kendi ihtiyaçlarımdan doğan bir markadır. 2000lerin başlarında bu yana zamansız ve cinsiyetsiz rahat giyim bir tarzım var ve istediğimi bulamayınca küçük küçük denemelerle kendime kıyafet tasarlayıp üretmeye başladım. Çevremde çok beğeniliyordu ve talepte vardı. Kendime neden böyle bir marka olmasın diye bir soru yönelttim bunun üstüne 10 yıl önce şirketimi kurdum. Üç yıl önce Y Plus markasını kurdum ve markanın tarzı ve stili ile ilgili çalışmalara devam etmekteyim.


• Yaratıcı sektörde uzun yıllar çalışmanız ve konsept yaratmadaki pratiğiniz, moda tasarımcılığına geçiş yaptığınızda size yardımcı oldu mu? Yaratıcı beynin, üretkenliğin farklı alanlarına kolay uyum sağlama yetisi kazandırdığına inanıyor musunuz?


Moda showları hazırlarken de bir konsept yaratmak gerekiyor ve bu konudaki yatkınlığım ve tecrübem tasarımcı kariyerime çok büyük etki sağladı diyebilirim. Yaratıcı beyin her koşulda üretebilme ve yeni şeyler ortaya koymada en önemli faktör. Yaratıcı beynin de bir alışma süresi olduğunu düşünüyorum ve bu süreci atlattıktan sonra farklı bir alan da olsa bu yeni ortama kolaylıkla uyum sağlayıp sizi yeni şeyler ortaya koymaya teşvik ediyor diyebilirim.


• Koleksiyonunuz kültürel bir kavrama dayanıyor. Pehlivanlık kültürünü süper kahramanlaştıran bir hikayeniz var. Tasarımlarınız da bu hikayenin parçalarını yansıtıyor. Bu “güçlülük” temasını koleksiyonlaştırmanızda sizi motive eden neydi?


Pehlivan konsepti geçmişten günümüze kadar dayanan ve bizlere yani Türk kültürüne bırakılan bir miras aslında. Ben de bu özgünlüğü, cesareti ve güçlülüğü hem yeni nesile tanıtmak hem de bunu dünyayla tanıştırmak istedim. Bu koleksiyonu hazırlarken ki amacım köklerimize dönerek bu güçlü figürleri hayatımızın ayrılmaz parçaları olan kıyafetlere taşıyarak bu mirasa sahip çıkmaktı.



• Unisex kavramı uzun yıllardır moda dünyasında yer alırken, genderless kavramı son zamanlarda önemsenen bir kavram haline geldi. Y Plus olarak bu yaklaşıma sahipsiniz. Fakat sizin yaklaşımınız hangisine yakın duruyor? Unisex olan ve kadın ve erkeğin farklı vücut yapılarına rağmen taşıyabileceği ortak parçalar yaratmak mı, yoksa genderless kavramının ifade ettiği bedensel farklılıkların önemsizliğinde buluşan bir tarz yaratmaktan mı geçiyor.


Aslında her ikisi de diyebilirim ama biz daha çok genderless kavramı üstünde duruyoruz. Yarattığımız her tasarım hem kadın hemde erkekler tarafından rahatça giyilebilirken çoğunlukla oversize modeller olduğu için her bedene uygun bir koleksiyon ortaya çıkıyor. Y Plus her yaşa ve her cinsiyete hitap eden zamansız, cinsiyetsiz, rahat kalıplara ve hatta kadın-erkek vücut formunu elimine ederek günün her saatinde giyilebilen tasarımları barındıran bir markadır.


• Moda dünyasında maskülen çizgiler uzun yıllardır kadınların gardoplarında bulunuyor ve gitgide bu maskülenlik gelişiyor. Erkek modasındaki feminenleşme çizgisi ise çok daha yakın zamanda gerçekleşmeye başladı. Henüz önemsenmeye başlamış “genderless” kavramındaki bu gecikmenin suçlusu sizce erkek tüketiciler mi?


Ortada bir suçlu olduğunu çok düşünmüyorum. Nasıl ki moda her sene yaşadığımız her türlü sosyo-kültürel olaylardan etkileniyor ve eviriliyorsa her geçen sene de tüketici olarak tüketim alışkanlığımız da evriliyor ve değişiyor. Geçmişe baktığımızda erkeklerde pantolon yerine etek giyiyordu ve etek giyme alışkanlığından pantolon giyme alışkanlığına döndü. Moda da bizimle birlikte evriliyor ve zamana bizimle birlikte ayak uyduruyor.


• Koleksiyonunuzda siyah rengin baskınlığını görüyoruz. İlerleyen yıllarda “genderless” yaklaşımınıza, stereotype haine gelmiş kadın ve erkek renk zıtlıklarını da dahil etmeyi düşünüyor musunuz?

Y Plus markası olarak DNA’mız siyahtır. Siyahın gücünü daha görünür kılmak adına kobalt mavi-siyah veya kırmızı-siyah gibi kontrastları kullanıyoruz. Trend renkleri ise tasarımların detaylarında kullanıyoruz.



• Zamansızlık kavramı Y Plus için önemli bir kriter. Bu kriter, hızla değişen trendlere sahip moda sektöründe bir avantaj mı, yoksa her koleksiyonunuzda mevcut trendlerle bir ilişki kurmaya çalışıyor musunuz?


Trendleri takip ediyoruz fakat bizim için önemli olan stil. Biz kendimizi bir moda markası olarak algılamıyoruz biz bir stil markasıyız ve amacımız her sezon giyilebilen ve yıllara meydan okuyan tasarımlar yapmak.


• Birçok marka belli güzellik standartlarına bağlı kalıp, model seçimlerinde alışılageldik bir çerçeve içinde kalıyor. Bu durum günümüz toplumların maruz kaldığı güzellik dayatması ve sonrasında gelen güçlü farkındalığa zıtlık oluşturan bir durum. Sizin MBFWI defilenizde her yaştan modelle çalışmış olmanız bu duruma bir tepki mi, yoksa bahsini geçirdiğimiz zamansızlık kriterine bir atıf mı?


Zamansızlık kriterine bir atıfta bulunuyoruz ama aynı zamanda her yaşa uygun tasarımlar yaptığımızın bir göstergesi olarak her yaştan modellerle çalışıyoruz. Gelecek nesile bir stil öğretmekte amaçlarımızdan biri. Street Style temasını yaptığımız kastlarla da belirgin ve gerçekçi kılıyoruz.


• Y Plus olarak, tasarımın gücü, arkasında barınan hikâye ve moda kavramının sosyolojik etkileri üzerine duruşu olan bir tavrınız var. Fonksiyonellik konusunda da bu çıtayı yakaladığınıza inanıyor musunuz?


Fonksiyonellik tasarımlarımızın ayırılmaz bir parçası aslında. Zamansız, fonksiyonel tasarımlar ve hatta unisex bu bağlamda çok ilişkili üç önemli faktör. Bizim tasarımlarımız müşterilerimizin dolaplarının en önemli parçaları olmalı bu anlamda fonksiyonellikte bizim için çok ciddi önem arz ediyor.

38 görüntüleme0 yorum

Son Paylaşımlar

Hepsini Gör

Şehirli Erkekte

Yazar Ol!

bottom of page